Murphy’nin o meşhur kuralını biliyorsunuzdur:
Bir şey ters gidiyorsa meraklanmayın zaten ters gidecektir.
Benim hastalığımda da neredeyse başından beri hep Murphy’nin bu altın kuralı işliyor. Neredeyse her durumda ortaya çıkabilecek seçeneklerin en kötüsü gerçekleşiyor. Şimdilik bu kuralı bozan tek şey doktorların hastalık (disease) dedikleri durumla benim kendimi hasta (illness) hissettiğim hal arasındaki fark. Hastalığın bu halinde benim böyle olmamam lazım, bu herkesin kafasını karıştıran bir durum.
Neyse, 3 kür kemoterapi sonrası yapılan MR kontrollerinde ne yazık ki klasik kemoterapi çok da bir fayda sağlamamış gibi duruyor. Mecburen 2. alternatif silahı çekeceğiz. Yurtdışından gelen çalışma aşamasında bir ilacı deneyeceğiz 1 ay boyunca.
Umarım yeni gelişmeler bana şu Murphy’e bir el hareketi çakma şansı tanır. Yani bir tane de iyi haber olmaz mı bir işte.
Rıdvancım, yazılarının hayranıyım.. Murphy iş başında gibi görünse de.. o el hareketi çakma anını bekliyorum hevesle.. ben de..
Toplu çalışma yapacağız kendisine karşı.
Murphy Go Home! nidaları eşliğinde kendisini denize dökeceğiz…