İnadına Tatil, İnadına Deniz…

Eşim Capon’un süpriziyle kısa bir Kaz Dağları, Küçükkuyu turu yaptık. Meğer İstanbul’dan Edremit havaalanına Sabiha Gökçen’den uçuş varmış. Pervaneli uçaklarla 1 saatte Edremit’te oluyorsunuz. Hoş gidişimizde fena bir rötar yedik ama, sanırım o biraz da bizim o günkü talihsizliğimizden kaynaklandı. Havaalanından yarım saatlik bir taksi turu ile kendimizi Kazdağlarındaki Tuncel Kurtiz’in meşhur butik hoteline attık. Çamlıbel köyünde doğa sahiden çıldırmış durumdaydı. Ağaçlar yeni yeni çiçekten meyvaya dönmeye başlamış. Uyandığınızda heryerde kuş cıvıltıları. Kaldığımız küçük hotel ise sahiden yemyeşil. Yemekleri ve kahvaltısı mükemmel. Kaz dağlarının oksijeni ve körfez manzarısında akşam yemeklerinin tadı da başka oluyor.  

Zetinbağı hotelde akşam yemeği

  Sonra oradan ayrılıp,Küçükkuyu’daki eski Kabile, yeni adıyla Çiçeklibahçe pansiyona attık kendimizi. Yani dağdan indik denize. Bu pansiyon da yemekleri konusunda iddalıdır. Ama tabi esas bomba Capon mucizesiyle geldi. Capon’un bir medikalciden bulduğu tegaderm denen bir tür folyo yapıştırıcılardan  benim direnin üstüne 3 kat atıp bir deniz denemesi yaptım. Evet, biraz çılgınlıktı ama, benim gibi bir ateş çocuğunu denizsiz bırakmak da olmazdı. Veee, proje tuttu. Bir gram bile su sızdırmadan denizde 10-15 dakika kaldım bu proje ile. Yani özetle, artık karnımdaki drenaj kateterinin bana yarattığı deniz engelini de aşmış oldum. Bu, bence bu yazın en güzel haberi benim için.

Evet, inadına Tatil, İnadına Deniz, bomba gibi döndüm eve. Çarşamba sabahki 2. kemoterapiye hazırım artık…

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

İnadına Tatil, İnadına Deniz… için 2 cevap

  1. Esin ŞENER der ki:

    İnadına tatil, inadına deniz, inadına HAYAT abim. Süpersin. 🙂

  2. Didem Erimez der ki:

    Ne güzel yapmışsınız. Capon’a da sana da aferin.
    Biz Sizi cok özledik.

Yorumlar kapalı.