Bir hıçkırıkta maymunluktan kurtulma
Mahşer günü toplanılmış. Karar sırası bana geliyor. Hakkımda ilginç bir karara varılıyor: Dünyadaki iyi niyetim, yardım severliğim, dostlarımın sevgisi, duaları beni ‘cennetlik’ yapıyor ama şu ilk gençlik günlerimde beri başıma dert olmuş pozitivizm ve darvinizm illetleri işi karıştırıyor. Sonunda şöyle bir orta yol bulunuyor: Evet cennete gidiyorum ama aynen yandaki gibi. Derken ‘hıççççk’ sonra bir ‘hıççççk’ daha…Gözümü açtığımda kan ter içinde kalmışım. Sahiden de sıkı bir kabus gördüğüm belli. Sonra aklım başıma geliyor. Dur ya Rıdvan diyorum. Daha buralardasın. Bak işte kemoterapi hıçkırıkları başladı bile. Gece suyu az içtin, atamadın cispaltini bak daha ilk geceden başlattı hıçkırıkları. Ama iyi de oldu. Bak bir hıçkırıkla maymunluktan kurtuldun. Evet dün 3. kemoterapi kürü de başladı. Steroidleri alınca yine ‘yükseldim’, esrikleştim, sevdiğim geyik muhabbeti havasına yaklaştım biraz. Seviyorum bu steroid etkisini. İnsan kanserle mücadele ederken inanç da oldukça önem kazanan bir şey haline dönüşüyor. İnsan kendini yeni ufuklara açmak yeni enerjiler de bulmak istiyor. O zaman aslında 45 yaşında birsinin ne kadar muhafazakar olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Öyle kolay değil kendini hemen yeni inançlara, kanallara açmak. Ama çabalamıyor da değilim. Sağolsun Zeliha daha ilk kemoterapiyi alacağımın hemen birgün öncesinde aramıştı. Meğer İzmir’den ünlü bir Reiki Gurusu geliyormuş. Hem de Ataşehir’e. Sağolsun bana randevu almış. Kıramadım Zeliş’i . Gittim. Nolur nolmaz dedim. O kadar meşhur adam açtırıyor şakrasını bizimki de açılsın. Belki birşey olur. Vardır içimizde sıkışmış bir gaz, kendine bir yol bulur akar enerji olur. Saat 19:00 da başlayıp 23:00 te biten toplantıda kadıncağız nefes almadan Japonya tarihinden girip Reiki’nin ilk doğuşundan dünyaya yayılışına, şakraların yerlerine, bağlantılarına vs. kadar ne varsa anlattı. Meğer 2 seansmış eğitim. Şakralar ertesi gün açılacakmış. Diyemedim benim için çok geç. Yarın benim şakrayı cispalin açacak o zaman. Neyse ilk alternatif inanç arayışım böyle sonuçlandı. Öğrencilikten kalan ‘entel’ işi bir durum oldu. Teori çok iyi kaptık ama pratikte bize faydası olmadı. Ama çabalarım devam ediyor. Şimdi başka bir arkadaştan bir teklif daha aldım. Nişantaşı’nda bir sağaltıcıya götürecekmiş beni. Bir tür Nişantaşı Şamanı olsa gerek. Eeee, biz de Nişantaşı Çocuğuyuz gideriz. Ne kaybederiz ki… Ama bu İzmir’in suyunu içmemek lazım. Hep İzmir’den gelenlerden çıkıyor böyle alternatif işler. Ama bilimsel yoldan da çıkmış değilim. Klasik kemoterapimize aslanlar gibi devam ediyoruz. Önümüzdeki ay belki 1 aylığına yurtdışından gelmiş olan fazI-II çalışmada olan FDA’in pankreas CA için orphan ilaç kapsamına aldığı bir nano teknoloji gen tedavisini de 1 ay boyunca deneyeceğim. Bunu yapan ilk Türk ben olacağım sanırım. Tabi dualar da var. En son Nadi bile Noel Baba tapınağından dua göndermiş. Velhasıl benim kanser tedavisi tam anlamıyla post-modern bir hal almış durumda. Umarım işin sonunda kanseri atlatıp da yukarıdaki resimdeki gibi halde kalmam. Bu kadar çok yönlü olunca mücadele işler karışacak diye de korkmuyor değilim hani. Velhasıl steroid beni eğlendiriyor. Ben de size latifeli bir şeyler yazayım dedim. Yarın dan itibaren Cispalatin birkaç gün devirir beni aşağı yazamam pek birşey.
teknik sorunu halletmişsin bakıyorum, fotoşoplu fotonu da koyabilmişsin Rıdvan cığım.Bu hıçkırıkla (inatçıysa) deniyor musun bilmem basit bi uygulama var.Görüşelim.
Nurhan,
Öyle çıldırtacak kadar olmuyor. Şiğmdilik atalardan kalan nefes tutma yöntemi ile hallettim. Zaten en fazla 2 gün sürüyor. Onkolog metpamid veya sıkışırsan largactil önerdi ama şimdilik ona bile pek gerek olmadı. Ama ileride daha fazla sıkıştırırsa ararım seni metodu merak ettim. İlgin için tşk.
Rdvancm mesajina bittim… Bu arada kulaklar senin kendi kulaklarin dii mi?
Son zamanlarda bu kadar hoş bir bı yazı okumamıştım. Askolsun sana cocuk…
Rıdvancım
sen beni -ÇOK- güldürdün, allah da seni güldürsün..
şahane bir yazı netekim !
Rıdvan, maymunlar cehenneminden kaçış vizyondaymış galiba, gitsek ya. Sen afişlerimi gördün kardeş, malum mu oluyor?
Ben yaşama kafa tutuşunuza hayran kaldım! Bu nasıl yiğit bir başkaldırı?